Tip 2 Diyabet Hastasıyım. Ömür boyu İNSULİN'e geçmeden şeker kontrolünü başarabilir miyim?

Tip 2 Diyabette kısmî insülin yetersizliği veya insulin direnci mevcuttur. Vücudun insülin gereksinimini en aza indirecek bir Yaşam Tarzı Değişikliği yaparak bunu başarmak mümkün.

 

İNSULİN ihtiyacını artıran durumlar nelerdir?

• Fazla karbonhidrat tüketimi.
• Enfeksiyon Hastalıkları. ..En basit Grip, soğuk algınlığı, idrar yolu enfeksiyonu bile INSÜLIN ihtiyacını artırarak ciddi şeker yükselmesine neden olur.
• Kalp krizi gibi ciddi sorunların geliştiği durumlar,
• Kırık çıkık gibi travmatize durumlar,
• Geniş deri , deri altı iltihaplar, kemik iltihapları,
• Ameliyat dönemleri,
• Aşırı stresli dönemler,
• Kortizonlu ilaçların kullanımı..

Şeker kontrolünü sağlayan bir hastanın, "Artık Ben İnsülinden kurtuldum" demesi ne kadar doğru?

Hastamız Şeker Kontrolü için YOĞUN gayret sarf etmiştir; Şeker Ölçümleri insülin yapmadığı halde iyi seyretmektedir. Hasta bir süre sonra yakın çevrenin etkileşimi ile bu duyarlılığını yitirebilir. Beslenmede yavaş yavaş sapmalar başlar, spor egzersizleri aksatır. Yada insülin gereksinimini artıran diğer durumlar gelişir. Bu dönemlerde şeker yükseldiği için geçici de olsa tekrar yeni bir ayar gerekir.. İNSULİN Kullanımı mecburi olur.

Tip 2 Diyabet Hastalarının tedavisinde ilk adım INSÜLIN midir?

Tip 2 Diyabet Hastalarının tedavisinde ilk adım İNSULİN değildir. Uygun beslenme eğitimi ve düzenli Spor egzersiz Programı YAŞAM TARZINI degistirmek birinci adımdır. Bununla şeker kontrolü sağlanamayan hastalarda insulin direncini kıran Oral Antidyabetikler ilaçlar verilir. Belli bir süre sonra bu ilaclara rağmen şeker kontrolü sağlanamayan hastalarda İNSÜLİN mecburi olarak başlanır.

Tip 2 Diyabette İNSÜLİN tedavisine erken geçilmesinin en önemli sıkıntıları nelerdir?

Tip 2 diyabette İNSULİN"e erken geçilmesinin en önemli sıkıntılarını şöyle sıralayabiliriz;

• Hasta; "nasıl olsa insulin ile şekerimi düşürüyorum" rahatlığıyla uygunsuz beslenme moduna girer. Insülinin İŞTAH AÇICI etkisi ile kilo aldığının farkına varmadan aylar yıllar geçer. Bu sürede en az Şeker kadar tehlikeli bir diğer hastalığa da yakalanmış olur ..Nedir O ? elbette ki deyim yerinde ise OBEZİTE Canavarıdır ki bizi kıskıvrak yakalar. Şeker yükseldikçe Insülin dozu artırılır. .INSÜLIN dozu arttıkça artan İştah ve ödem etkisiyle kilo dahada artar. Bu şekilde KISIR DÖNGÜYE girince Obeziteye bağlı komplikasyonlar gelişir. .Diz ağrıları ..Hipertansiyon. . Zamanla depresyon gibi çok sayıda yeni sorunla karşılaşılır.

INSÜLIN 3 türlü kilo aldırır;

• İştah açıcı ve anabolizan etkisiyle.
• Hastanın nasıl olsa insulin ile şekerimi düşürüyorum yanılgısı ile rahat beslenmesi.
• Sık gelişen Hipoglisemilerde alınan tatlıların etkisiyle.

YAŞAM TARZI ile ne anlatılmak isteniyor?

Uzun ömürlü ve sağlıklı ve zinde bir şekilde uzun yıllar yaşayan insanların halini kazanmaktır... Modern Tıbbın tavsiye ettiği bu hali benimsemek için;

• Sağlıklı,Dengeli ve Doğal Beslenmeyi geçmek.
• Boya uygun kilo sınırlarının içinde olma bilinciyle vücudu fazla yükten kurtarmak.
• Sporun sağlıklı yaşam için gerekli bir diğer Altın Kural olduğuna inanıp düzenli olarak günlük egzersiz yapar durumda olmak.

Tip 1 Diyabet hastalarında İNSULİN kesilebilir mi?

Tip 1 Diyabette Pankreas İNSULİN yetersizliği çok daha fazla olduğu için hastanın ihtiyacına göre dışardan İnsülin takviyesi mecburidir.

Biz INSÜLIN Dozunu Sağlıklı beslenme ve düzenli Spor egzersiz Programı ile en düşük seviyelerde tutmaya gayret ederiz. .Yinede tip 1 Diyabetik hastalarımız gribal enfeksiyonlar ve stres sorunlarını sıkça yaşamakta olup daha fazla Uzman Hekim Desteğine ihtiyaç duyarlar. .. Dönem dönem insulin dozları artırılır. .. Sık sık kontroller ile tekrar dozlar alt sınırlara indirilebilir.

Bu sıkıntılar şunu gösteriyor ki DİYABET Hasta ve yakınları açısıdan aşağıdaki hususlar hayati öneme shiptir;

• Konunun uzmanı bir hekim tarafından 1 ile 1 yıl arası -hastadan hastaya değişen kontrol sürelerinde- takip edilmeli
• Diyabetin ömür boyu devam eden ciddi bir hastalık olduğu bilinci verilmeli,
• Diyabet eğitimlerine kesintisiz devam edilmeli,
• Şeker kontrolünün iyi olduğu günlerde haftada en az 2 veya 3 şeker ölçümü yapılmalı,
• ŞEKER'in yüksek olduğu günlerde ise günde en az 2 defa şekere bakarak sıkı takibe geçilmeli,
• Gerektigi ölçüde insülin dozları artırılmalı.
• Şeker sonuçlarında tekrar artış gözlenmesi "alarm" olarak kabul edilmeli, ilgili hekimle hemen irtibata geçilmelidir.